25.01.2011

cicci guş


benim bi muhabbet kuşum var ama bildiğin manyak. hani benimsedik onu öyle, ailenin hem sövülen hem sevilen fırlama bireyi gibi birşey oldu, kafesi mutfaktaki yemek masanın dibinde durur, sofra kurulurken her koyulan yiyeceğe şöyle bir yan gözle bakar, sanki ona servis yapıyoruz..patates ve gözleme favori yiyecekleridir, kızartmaların hastasıdır, marul sevmez,taze nane sever. ekmeğin her zaman gideri vardır ona göre, ama tam buğday ekmeğini daha çok sever niyese, normalde çay içmez, sen içiyorsan içer. normalde yumurta yemez, sen dudağına falan koyup yedirirsen anca. meyvelerden muz ve incir favorisi.seçkin bir damak tadı var kuşun. sofra kurulup da yemeye başladığımız an kafesin içinde başlar : -civ? -viccik civciv?? -fişt? ayrı bi dili var onun böyle daha çok v ve c harflerinden oluşan bir alfabe ve benim yazdığımdan değil o söylenenlerin sonunda ses tonunda da bildiğin soru işareti var. -lan? şişt baksana lan buraya?! der gibi. bu ufak serzenişleri dikkate alınmassa bildiğin gözünü kapatıp başını hızlıca sallayarak söver : CARKK! CACACACACAK! kanatlarını falan savurur böyle sinirlenir bildiğin. onun sesinden birbirimizi duyamaz oluruz. defalarca -bende senin!! diye cevaplanmıştır o sövüşleri kuşun, düşünüyorum da daha da vermezsen ne yapıyor diye hiç olduğunu hatırlamıyorum öyle bişeyin, zaten genelde en baştaki ezik ezik -civciv? diye başladığı an yediklerimiz boğazımıza dizilir. evet her sofrada vicdan muhasebesi yapıyoruz ailecek, zan altında bırakıyor bizi şerefsiz. bi de şey diyor onda kopuyorum : -haccı civciv.. ama o hacı daki c ye inanılmaz bir vurgu var. annemin babama "hacı" demesini duymuş olacak ki o zamanlar bildiği tek kelime olan civciv le tamlama yapmış, hacı civciv diye gezdiydi baya bi. sonra babam onun için hacı civciv kaldı, neredeyse her gördüğünde diyor bunu. sonraki zamanlarda bi baktım bu kafesin dibine inmiş (dershanesi orası) kafasını da sokmuş dibine iyice kelime çalışıyor, bildiğin bi çıkarıyor bi çıkaramıyor falan. "aşkım" kelimesini çalışırken çok komikti. -aşgg..aşşggggg.aşşggııımm. lan dedim niye k ile değil de g ile söylüyor baktım ben de onu severken öyle boğazımı sıkarak söylüyormuşum orayı, suçu yokmuş garibanın.sonra "bicik" kelimesi de tamlama eseri oldu: cicci bicik, haccı bicik gibi.son kelimesi de cicciggguş oldu. son zamanlar  bakıyorum 'cicug' demeye başladı. eğleniyor o da öyle.
 ya çok acaip bişey maşallah ben böyle akıllı bakan hayvan görmedim. bi ara çok moda etmişti: istediği bişeyi yapmadığımızda örneğin çıkmak istediğinde ama çıkarmadığımızda yada istemesi üzerine bişeyi vermediğimizde iniyordu hıyar yemliğine, ağzına doldurabildiği kadar yem doldurup (buraya dikkat) tellerden kafesin dışına püskürtüyordu. biz bağırıyoruz falan gözümüzün içine baka baka aynı şeyi yapıyordu inatla, hani tepkileri o kadar anlaşılabilir ki ister istemez çocuğu azarlar gibi bağırmaya başlıyorsun, bi keresinde babam içerden annemin: -DELİİİ! DELİİİ! diye bağırdığını duymuş lan noluyo diye gitmiş apar topar, kuşa bağırıyormuş inatla gaga taşını parçalıyor diye. ahah yine bi keresinde ben mutfağı topluyorum, kuşu da saldım omuzumda falan duruyor, evde de kimse yok konuşuyorum ben bunla bildiğin. bi ara bulaşık makinesini açtım işte bulaşıkları koyacağım, bu gitti bulaşık makinesinin teline kondu içeri bakıyor tüm dikkatle, ben şimdi batırıcak orayı diye ayağımı salladım ona doğru uçsun diye, gitmedi, gagasının dibine kadar sallıyorum ayağımı,daha da ileri gidemiyorum elimde bulaşık var bu böyle geri kaykılıyo matrix deki adam gibi ama gitmiyor, sağ elimle tencere kapağını hızlıca yüzüne atıyomuş gibi yaptım tık yok, bu esnalarda da bağrıyorum ama en sonunda iki elimi öcü gibi açıp yüzümü yüzüne deydirecek kadar yakınlıkta -HIAAAA!!!!!! diye bağırdım son ses. bu gözler faltaşı napıyo lan bu deli kıvamında bakıyor bana, ben kahkaha krizine girdimdi falan iyice bozmuştum kafayı. bunun gibi daha bi ton hikaye işte..
   5 yıldır beraberiz, daha 1.5 aylıkken aldığım günü dün gibi hatırlıyorum, tünekte bile duramıyordu. öyle de güzel renk kattı ki bu beş yılıma, çok şükür. İnşallah dilerim ki uzun zaman daha yanımızda olur, sağlıklı olur.. ben onu zorla elime alırım, o beni ısırmayıp yalvarmaya başlar, öpüp koklarım kafesine bırakırım da o bi sinirle tüylerini düzeltmeye başlar her zamanki gibi...
  

5 yorum:

Adsız dedi ki...

vay vay vay badana yapmısız mudur:D eskı rengı pek bı ıc acıcıydı:p

Leyli dedi ki...

ahah adsız bi el ataydın daha güzelini de yapardık

Adsız dedi ki...

adım var bnm demstım ama daha asagılarda:D

Unknown dedi ki...

Sizin birbirinizle didişirken kuşun annenin üstüne düşmesi ve bunun sonucunda annenin "Ne yapıyorsunuz be!" demesi benim çok komiğime gitmişti. Tam kardeş kavgası mübarek(: Amin amin

Leyli dedi ki...

ahah evet :D annem örgü örüyordu annemin kucağına düşmüştü kuş. :D "kardeşim bir kuş idi" :D:D